Ebeveyn - Çocuk Notlar
Her bireyin iyi olmaya dair bir inancı vardır. Ancak olumsuz yorumlanan çocuklar, kendilerini yeterince iyi bulamayabilir. Bu durum, kötü davranışlara yönelmelerine veya başkalarının iyisi olmaya çalışırken kendilerini kaybetmelerine neden olabilir. Abraham Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramı, kişinin kendini gerçekleştirme ihtiyacı ile bu durumun nasıl ilişkilendiğini açıklar.
Çocukların ruhsal gelişiminde temel güvene karşı güvensizlik ilk evredir. John Bowlby ve Mary Ainsworth'ün bağlanma kuramları bu konuyu ele alır. Ailenin koyduğu kurallar belirsiz, mantıksız veya keyfi ise, çocuğun faydası gözetilmeden hareket ediliyorsa, bu durumda çocuklar kaygı, suçluluk ve şaşkınlık yaşayabilir. İçsel sınırlar karışır. Kendine faydalı olanla faydasız olanı ayırt edemez. Önceliklerini belirleyemez.
1. Problemleri Göz Ardı Etmek: Problemleri çözmeden geçiştirmek, çocukların güvensiz hissetmesine neden olabilir.
2. Çocuğu Ebeveynin Hayal Kırıklıklarından Sorumlu Tutmak: Ebeveynlerin kişisel hayal kırıklıklarını çocuklarına yansıtmaları, çocukları sorumlu tutarak ruhsal olarak karmaşık bir duruma sokar.
3. Öfkeyi Kontrol Edememek: Öfkeyi çocukların üzerine atmak, onların kendilerini suçlu hissetmelerine neden olabilir. Bu, aynı zamanda Alfred Adler’in bireysel psikoloji kuramında ele aldığı üstünlük kompleksleri ve suçluluk duyguları ile ilişkilidir.
4. Keyfi Kurallar ve Çocuğun İhtiyacını Gözetmeyen Kararlar: Keyfi kurallar koymak ve çocuğun ihtiyaçlarını göz ardı etmek, güven duygusunu zedeler.
5. Ya Hep Ya Hiç Düşünme: Çocuğu etiketlemek ve ya hep ya hiç düşüncesiyle yaklaşmak, çocuğun gelişiminde sınırlayıcı olabilir. Bu, Jean Piaget’in bilişsel gelişim kuramındaki aşamalarla uyumlu bir şekilde çocukların esneklik ve öğrenme süreçlerini etkiler
Sonuç olarak, sağlıklı sınırların ve güvenli bağlanmanın önemi, çocukların ruhsal gelişimi ve ilişkilerinde temel bir rol oynar. Bu konuların anlaşılması, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde psikolojik iyilik hali için kritik bir adımdır.
Sınırları Karıştıran ve Güvensiz İlişki Yaratan Tutumlar:
Çocuğun Kendini İfade Edebilme Alanı Oluşturma
Çocuklarımıza duygularını, görüşlerini ve arzularını ifade etme fırsatı vermek, onların kendileriyle ilgili düşünmelerine ve edilgen bir konumda kalmamalarına olanak tanır. Carl Rogers'ın insancıl yaklaşımı bu konuyu ele alır. Rogers, bireyin kendini gerçekleştirmesi için içsel potansiyelini ortaya koyabilmesi gerektiğini belirtir. Bu, çocukların kendilerini ifade edebilecekleri bir ortamda daha sağlıklı gelişmelerini destekler.